Martin Eden filmi
Genç bir denizcinin hayatını anlatan filmde, işçi sınıfından olan Martin, denizcilikle geçimini sağlamaktadır. Üst sınıftan Arthur adlı birinin hayatını kurtardıktan sonra Arthur’un evine davet edilen Martin, Arthur’un kız kardeşine ilk görüşte vurulur. Üst sınıftan bir kıza aşık olmasıyla sosyal statüsünü de yükseltmeye çalışacak olan Martin, engellerle boğuşurken bir yandan da tanınmış yazarlardan biri olma hayalinden vazgeçmeyecektir.
Super; başka ne denebilir. Pietro Marcello elinden, çıkması çok daha iyi bir biçimde sosyalism v.s Nitche bireyselciliğini ortaya koymuş; yani abartılı bir Martin daha iyi yansıtıyor. Yaşamı boyunca herkesin kendince (okumuş, okumamış) sorguladığı ŞEY. Jack London, kendisi Martin Eden de bu konuyu batırdığını dürüsçe söyler. Beni esas çarpan Matrix'in Cypher'idir; çünkü özgürleştirilmiş olmasına rağmen, matrixe,geri dönüp köleleşmek ister.